Gemi Geri Dönüşümü sektörü; ekonomik ömrünü tamamlamış gemilerin seferlerden çekilmesi ve yerlerine yeni tonajda ve teknolojide çevreye duyarlı, daha fazla işletme verimi olan gemilerin getirilmesi işlemlerinde, denizcilik risklerini daha aza indiren tabii bir teknolojik süreç içinde yerini bulmaktadır.
Gemiler tersanelerde doğdukça ömrünü tamamlayan gemiler içinde söküm yerleri var olmalıdır.
Dünya ticaretinde denizlerimizde; 40000 gemi dolaşmaktadır. Bu gemilerin yaş ortalaması 20 yaşın üzerindeki gemilerdir. İstatistiki olarak 15 yaşına geçmiş gemilerin çevre felaketleri ile sonuçlanan kazalara sebebiyet verme riski oldukça yüksektir.
2010 yılından itibaren tek cidarlı tankerlerin seferlerden kademeli olarak çekilmeye başlaması ve deniz ticaret filosunun yaşı da (ortalama 24.5) dikkate alındığın da ortaya geri dönüşümü gerçekleştirilecek müthiş bir çelik atığın çıkması, kaçınılmaz hale gelmektedir.
Bu müthiş çelik atığın çevre ve insan sağlığına duyarlı şekilde geri kazanılmaması halinde çevre ve insan sağlığı için trajik sonuçlar doğurması kaçınılmaz olacaktır.
Sektörde temel hedef hurda, gemi ekipmanları, maden ve atıkların geri dönüştürülmesidir.
GENEL OLARAK GEMİ SÖKÜMÜ
Gemi Geri Dönüşümü, Gemi İnşası işleminin tersidir. Hurda geminin sökümü esnasında direkt olarak metal malzemeler değerlendirilir ya da haddehanelere gönderilir. Gemi Geri Dönüşümü bu işlevi ile hurdayı değerli mala çeviren ve kullanılan doğal kaynakları geri dönüştüren bir üretimdir. Diğer taraftan Gemi Geri Dönüşümü, çevreyi koruyan endüstri çeşitlerindendir. Doğal kaynakların etkin ve verimli kullanımı amacıyla hurda gemiler sökülür ve işlemlere tabi tutularak çeşitli ürünler elde edilir. Ekolojik dengenin korunmasında etkin bir rol üstlenen Gemi Geri Dönüşümü IMO dünya denizcilik örgütünün de kabul etiği gibi “yeşil endüstri” diye de anılmaktadır. Demir cevherinin doğadan çıkarılması, eritilmesi ve haddelenmesi ile karşılaştırıldığında gemi geri dönüşümünün, enerji ve maliyetlerden büyük tasarruf sağladığı ve daha az çevre kirliği yarattığı görülmektedir.
Çeliğin hurda gemilerden üretilmesine alternatif üretim yöntemi, bunun demir cevherinden üretilmesidir. Önce yüksek fırınlardan pik demir elde edilmekte, daha sonra bu pik demir konverterlerde indirgenerek çeliğe dönüştürülmektedir. Yüksek fırınlarda pik demir elde edilmesinde üç hammadde kullanılmaktadır. Bunlar ;Demir Cevheri, Kok Kömürü ve Kireç Taşıdır. Her üç hammadde de yeryüzünde açılan ocaklardan elde edilmekte, bu da geniş yeryüzü alanlarının tahrip olmasına neden olmaktadır. Kok kömürü ise uygun özellikteki taşkömürünün dönüştürülmesi ile elde edilmektedir. Kok kömürü işlem sonunda kısmen karbondioksite kısmen de demir karbüre dönüşmektedir. Ancak bu demir karbür de çelik elde etme işlemi süresince yine karbondioksit olarak atmosfere salınmaktadır.
Hurda demirden çelik elde edilmesi, gerek doğanın tahribine, gerek sera gazı salınımına yol açan bu işlemleri ortadan kaldırdığı için çevre dostu bir teknoloji olarak değerlendirilmektedir. Bir ton çeliğin geri dönüşümü ile 1100 kilogram demir cevheri 630 kilogram kömür ve 55 kilogram kireçtaşı tasarruf edilmektedir. Ayrıca enerji tüketimi açısından bakıldığında, 1 ton hematit cevherinin pik demire dönüştürülmesi için 7400 MJ. 1 ton çelik hurdasının eritilmesi için ise 1350 MJ enerji tüketilmekte, bu işlemler sonucunda yüksek fırında 2200 kg. CO2 atmosfere salınmakta, bir ton hurda çeliğin üretilmesi eritilmesi işleminde CO2 salınım miktarı ise 280 kg olmaktadır. Elektrik enerjisinin elde edilmesinde doğal enerji kaynaklarının kullanımı arttıkça bu miktarda düşecektir.
Hurda çelik geri kazanıldığında;
Enerjinin %74 – Hammadde kaynaklarının %90 oranında korunduğu – Su tüketiminin %40 azaltıldığı – Atık su kirlenmesinde %76 – Hava kirlenmesinde %86 – Maden atıklarında %97 azalma olduğu gözlenmiştir.
Sektör de maden, hurda, ekipman geri kazanımı yanında atıkların iyi bir yönetimle doğal kaynakların tüketimine engel olunduğu atık veri tabloları ile yıllık olarak açıklanmaktadır.